19. YÜZYILDA BİLİM






B. On Dokuzuncu Yüzyılda Bilim ( Endüstri Devrimi ve Bilim )

                Endüstri Devrimi Ingiltere’de buharli makinelerin kullanilmasiyla başlar. Insan ve hayvan gücü yerine buhar ve elektrik gücüyle çalışan fabrikaların kurulmasiyla büyür. Bu dönemin önde gelen özelliklerinden birisi bilimle teknolojinin yakınlaşmaya başlamasıdır. Özellikle bu yüzyılın ikinci yarısından sonra, bilimsel bilgi birikimi, gündelik ihtiyaçların karşılanması maksadiyla teknolojinin hizmetine verilmiş ve teknolojideki gelişmeler yerleşik yaşam biçimlerini degiştirmeye başlamıştır. Örnegin, kuramsal elektrik araştırmalarından elde edilen sonuçlar, hemen elektrik dinamosu ve motoruna, telgrafa, telefona ve diğer cihazlara dönştürülmüş ve bunların yaygınlasmasıyla Dünya yeni bir çehre kazanmaya başlamıştır.

                Bu dönemin en önemli gelişmelerinden birisi, üretime yönelik araştırma laboratuarlarınin kurulmasıdır. Bu laboratuarlarda geliştirilen ürünler, bunlara bağlı olan fabrikalarda seri olarak üretilmiş ve satışa sunulmuştur. Özellikle ABD'deki sanayi atılımında, gerek devlet ve gerekse özel tesebbüs eliyle kurulan dev araştırma laboratuarlari etkin rol oynamışlardır.

                Bilimlerle felsefenin birbirlerinden kesin sinirlarla ayrildigi bu yüzyilda, bilimlerde uzmanlasmanin başladigi ve bilgi üretiminin ivmesinin inanilmayacak boyutlarda arttığı görülmektedir. Artik daha önceki devirlerde olduğu gibi bilimin bütün sahalarınin bilinmesinin ve hattâ taninmasinin imkani kalmamis, bilim adamlari ögrenme ve araştırma faaliyetlerini bir ya da birkaç saha ile sınırlandırmaya başlamışlardır. Bu yüzyilda, çesitli alanlarda elde edilen bulgulara dayanarak büyük çaplı bilimsel kuramlar doğmuştur. Fizikteki termodinamik ve elektromagnetik kuramlari ile biyolojideki evrim kurami bir alanın sinirlarıni asmis ve birçok uzmanlik sahasinda tartisilir hale gelmıştır.

                Dönemin en belirgin özelliklerinden bir diğeri de, neredeyse Rönesans'tan beri beslenen bilim sevgisinin bu dönemde had safhaya ulasmasidir. Insanlar birbiri ardışıra gelen bilimsel ve teknolojik gelişmelerden büyük ölçüde etkilenmis, bilime büyük bir tutku ile baglanmis ve bilimin her sorunun çaresini bulacagina inanmislardir. Bu hayranlik ve iyimserlik, 20. yüzyilin ortalarına degin büyüyerek sürmüstür.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder